9 Temmuz 2013 Salı

Cinsel mutluluk foto


Kim böyle mutlu olmak ister ..
cevabınız ben mi , öyleyse bizi takip edin .
Dr Sabri abi



















cinsel soğukluk foto


Kim böyle olmak ister ki ..
öyleyse bizi takip etmeye devam edin .
Dr Sabri abi











Cinsel soğukluğa "sıcak tavsiyeler"








Evli ya da uzun süre birlikteliği olan çiftler cinsel isteksizliğin faturasını genellikle partnerlerine veya stresli yaşam koşullarına çıkarırlar ama uzmanlara göre cinsellik için her zaman isteğe gerek yok.


Doğru şeyler yapıldığında beden cinselliğe her zaman hazır olabilir ve kişi istemese de seks yapabilir.
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistlerine göre, cinsellik kişinin istediğine bağlı bir durum değil. Çünkü beden adeta bir makine gibi "uygun mekan, uygun partner ve uygun uyarı" ile her zaman cinselliği hazır hale gelebilir.

Terapistler, cinselliğin, diğer tüm güdüler gibi bazen içgüdüsel bazen de beyin tarafından salgılanan hormonlarla başlayan kompleks bir süreç olduğunu hatırlattı. Seks dürtüsünü harekete geçiren ve hareketli tutan en önemli unsurun testosteron miktarı olduğunu ifade eden terapistler, kadınlarda bu hormonun vücuttaki oranın erkeklere göre çok daha az olduğunu vurguluyorlar. Ancak yorgunluk ve stres, testosteron miktarını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Hurafelerden (mitler) dolayı çiftlerin cinsel hayatının sosyal, kültürel ve durumsal gerçeklere dayalı olarak şekil değiştirdiğine dikkat çeken CİSED terapistlerine göre, bu durum ilişkilerde tehlike çanlarının çalmasına da yol açabiliyor.

Cinsel terapistler, çiftlerin “Seks doğal olarak başlamalı, isteğin yoksa ne yapabilirsin ki?” inanışlarının, cinsel ve ilişkisel sorunları içinden çıkılmaz bir hale getirdiğini kaydederken, çok çarpıcı tespitler yaptılar:

GÖREV DİYE ALGILAMAK YANLIŞ DEĞİL!
“Uzun birlikteliklerde yıllar içinde her şeyde olduğu gibi cinsel olarak uyarılma şekilleri de değişebilir. Doğru yöntem ise duruma uygun olarak kişinin yeni bir cinsel yaklaşım geliştirmesidir. Şunu da kabullenmek gerekiyor:
"Cinsel istek cinsel temas başlamadan önce sizi yakıp tutuşturan türden olmasa bile çoğu zaman olay başladıktan sonra gelişecek ve alacağınız zevk eskisinden farklı olmayacak. Yani uygun mekan, uygun partner ve uygun uyarı ile cinsellik seks görev olarak da başlıyorsa bir zararı yok. Görev olsun diye cinsel ilişkiye başlayan çiftlerin çoğu bu aktiviteyi büyük zevk alarak noktalayabiliyor. Öyleyse cinsel aktivite, görev olarak başlayıp zevkle bittiği sürece amacına ulaşmıştır.”

İSTEMESENİZ DE YAPIN!
Cinsel terapistler, “İlerleyen yıllar içinde çiftin sekse karşı körelmeye başlayan ilgiyi canlandırabilmesinin anahtarı düşüncelerindedir” diyor. Bu konuda önemli uyarıları var: “Sürekli cinsel teması başlatmaya çalışan ve sürekli reddedilip gururu kırılan kişi, bir zaman sonra partnerine bunu sormamayı tercih ediyor. Bu da ilişkilerin uzun vadede ciddi hasarlar almasına neden olabiliyor. İlerde yaşanması muhtemel cinsel işlev bozukluklarının önüne geçmek için cinselliği istemeyi beklemeyin, istemeseniz de seks yapın. Seks yapmak demek ille de penis-vajina birlikteliği değildir. Bazen sevişmek, okşamak, öpüşmek, erotik masaj yapmak, birlikte banyo yapmak veya sarılarak uyumaya çalışmak da seks yapmaktır. Çünkü cinsellik, rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilmedir. Ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır.”

Peki cinsel soğukluktan yakınan çiftler bunun üstesinden nasıl gelebilir?

İŞTE SICAK TAVSİYELER…
• Öncelikle mevcut cinsel sorunu, düşük istekli bireyin sorunu olmaktan ziyade ortak sorununuz olarak görmeye çalışın.
• Cinselliğe yaklaşım tarzınızı değiştirin. Bir kere başladı mı zevkin kendiliğinden geleceğini düşünüp, kabul edip ona göre davranmanız şart.
• Gün içinde zaman buldukça seksten alacağınız zevki düşünün. Geçmişte sizi etkileyip aklınızda kalmış olan bir cinsel ilişki hatırasını ya da sizi hakikaten uyaran bir fanteziniz varsa onu düşünün.
• Cinsel teması başlatmadan önce 5 dakikalık bir motivasyon yapın. Hayal dünyanıza başvurun ve aklınızda cinsel fanteziler kurun. Partnerinizle paylaşılmasında sakınca olmayacak olan cinsel fantezilerinizi paylaşın.
• Aşk kaslarınız için Kegel Egzersizleri adı verilen uygulamaları yapın. Yani erkekte makat, yumurtalıklar ve kasıkları, kadınlarda vajina çevresini kapsayan aşk kaslarınızı belli bir disiplin içinde peş peşe kasıp yavaşça gevşetin.
• Cinsel ilişki sırasında sadece dokunmanın ve sevişmenin verdiği hazza, alacağınız zevke odaklanmanız gerekli. Asla eşinizden karşılanmayan beklentilerinizi veya onun bu beklentilerinizi yerine getirmeyerek sizi nasıl çileden çıkardığını düşünmeyin.
• Cinsel istek günlüğü tutun. Cinsel açıdan uyarıcı televizyon şovları ile filmlerdeki sahneleri not edin. Romantik/erotik içeriğe sahip kitapları okuyun ve kendi erotik fantezilerini oluşturun.
• Nefes ve gevşeme egzersizleriyle arada bir kendinizi ödüllendirin.
• Arada bir cinsel birleşmeyi kendi kendinize yasaklayın.
• İlişkinizde yeniden bir flört etme dönemi yaratın. Daha fazla keyif alacağınız veya yakınlaşacağınız sıcakkanlı davranışları arttıracak metotları araştırın. Sarılmalar, elle şakalaşmalar, küçük öpücükler, el ele tutuşmak, televizyon izlerken birinin diğerinin kucağına oturması, kol kola yürüyüş yapmak gibi davranışlar sıcakkanlı davranışlara örnek verilebilir.
• Partnerinizle birlikte cinselliğe bakış açınızı ve cinsel davranış özelliklerinizi konuşun ve yanlış davranış kalıplarınızı düzeltmeye çalışın.
















Sağlıklı cinsellik için 20 öneri








Mutlu ve sağlıklı bir hayatın yolu iyi bir cinsel yaşamdan geçiyor. Prof. Dr. Halim Hattat, 2012 yılında sağlıklı bir cinsellik için sizlere özel bir reçete hazırladı.




Mutlu ve sağlıklı bir hayatın yolu iyi bir cinsel yaşamdan geçiyor. Prof. Dr. Halim Hattat, 2012 yılında sağlıklı bir cinsellik için sizlere özel bir reçete hazırladı. İşte, sorunsuz bir seks için en iyi 13 formül...

İLK GECE KORKUTMASIN
İlk cinsel birliktelik öncesinde, bir uzmandan gerekli bilgileri almanın ve psikolojik anlamda hazır olarak ve doğru beklentilerle ilişkiye girmenin önemini unutmayın. Eşinizle görücü usulü evlendiyseniz, hemen cinselliği hedeflemek yerine birbirinizi tanımaya öncelik verin. Kulaktan dolma bilgilerle hareket etmeyin ve mutlaka bir uzmana danışın. 

YATAK ODASI ÖZELDİRYatak odanız, eşinizle sizin özel mekanınız olmalıdır. Bu nedenle; çocuklarla uyumaktan vazgeçin. Yatak odanıza ev hayvanlarını sokmayın. Telefonları, bilgisayarları ve televizyonu uzak tutun. Yatak odanızı keyifli hale getirin. Gerginlik ve endişe halinin erken boşalma, isteksizlik gibi pek çok cinsel soruna zemin hazırladığını unutmayın. 

HUZURA ODAKLANINKaliteli bir cinsel yaşam için bedeninize gösterdiğiniz özeni ruhunuza da göstermeniz gerekiyor. Yeni yılda huzura odaklanın. İş, dinlenme ve eğlence arasında bir denge kurun. Çocuklara ve iş yaşamına özen gösterirken eşinizi unutmayın. İlişkiniz için özel anlar, sürprizler ve geceler planlayın. 

ARAYI ÇOK AÇMAYINCinselliği periyodik aralıklarda yaşamanın önemini unutmayın. Son araştırmalar; özellikle uzun aralıklarla cinsellik yaşamanın testosteronu düşürdüğünü gösteriyor. Yani giderek daha az cinsel istek duymaya başlıyorsunuz. Bu nedenle çiftlerin birbirlerine olan duygularını kaybetmeyecekleri sıklıkta cinselliği yaşamaları çok önemli... 

CİNSEL RUTİNİNİZ OLSUNKaliteli bir cinsel yaşam için öncelikle sevgi, saygı ve anlayışa dayalı, kaliteli bir beraberlik gerekir. Partnerinize duygu ve düşüncelerinizi açıklıkla ifade etmeye çalışın. Cinsellik esnasında sevdiğiniz ve tercih ettiğiniz davranışları partnerinize doğruşekilde aktarın. Eşinizin de ihtiyaç ve tercihlerini öğrenin. Bir cinsel rutin geliştirmeye çalışın. 















ELEŞTİRİ YERİNE NEZAKETCinsel yaşamınızda bir sorun olduğunda partnerinizle paylaşın. Cinsel sorunların çiftleri birbirinden uzaklaştırdığı biliniyor. Sebep ne olursa olsun; onunla konuşun, paylaşın. Öfkeli eleştiriler ve suçlamalar yerine birbirinize nezaketle yaklaşın. İlişkinizi düzeltmek için partnerinizi motive edin. Gerektiğinde profesyonel yardım almayı deneyin. 

AKIŞINA BIRAKINCinselliği her zaman, mekan ve koşulların uygun olduğu anda yaşayamazsınız. Çok yorgun olsanız da, kendinizi bakımsız hissetseniz de; bazen kendiliğinden gelişen karşılıklı isteklerin keyfini çıkarın. 

TAKINTI YAPMAYIN
Yılların vücudunuza getirdiği değişimler; özgüveninizi zedeleyip sizi cinsellikten soğutabilir. Ancak, zihinsel ve ruhsal çekimin en az fiziksel çekim kadar önemli olduğunu unutmayın. Dış görünüşünüze tabii ki özen gösterin ama aşırı takıntılardan kaçının.

HEKİME DANIŞINBazı tansiyon ve depresyon ilaçları, uyku hali yaratan sakinleştiriciler ve bazı hormon ilaçları cinselliğinizi olumsuz yönde etkileyebilir. Böyle durumlarda danıştığınız doktorunuz, ilaç değişikliği yapabilir. 

SAYI ÖNEMLİ DEĞİLİyi bir performans; sadece süre, sıklık ve sayı ile belirlenmez. Önemli olan partnerinizle mutluluk ve tatmin yaratan bir cinsellik yaşamanızdır. Bu nedenle, kendinize fiziksel ve psikolojik olarak yıpratıcı hedefler koymayın. Yolunda giden ilişkinizi bozmayın.



ENDİŞELERİNİZİ ANLATINSorununuz psikolojikse ilaçlar işe yaramayabilir. Hormon eksikliği gibi başka faktörlerde de ilaçların etkisi düşer. O zaman da bu ilaçları kullanan kişide "Hiçbir zaman iyileşemeyeceğim" korkusu olur ve performans endişesi daha da artar. Bunun yanında pek çok hasta doktoru önerse bile bu ilaçların tehlikeli olduğunu düşünüyor. Oysa hekime sağlık sorunları, alınan tedaviler ve şikayet tam olarak anlatılır ve hekim bu ilaçları reçete ederse, bu ilaçların kullanılmasında sakınca yoktur. 

EĞLENCEYE AÇIK OLUNZevk aldığınız şeyleri partnerinizle paylaşmak; cinsel hayatınızı renklendirir. Seksin; samimi ve açık olarak konuşulması mutlu bir cinsel yaşam için bir gerekliliktir. Çiftler, hoşlandıkları şeyleri birbirleine söylerken utangaç olmamalı. 

BESLENMENİZE ÖZENİNSağlıklı yaşam alışkanlıkları; cinsel sorunlara yol açan yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kalp hastalıkları ve damar sertliğinden sizi korur. Hormonlarınızı da düzenleyerek cinsel performansınızı artırır. Son dönemde yayınlanan ve yaklaşık 9 bin kişiyi inceleyen yeni bir çalışmaya göre; yeni evlilerde yürüyüş gibi aerobik egzersizlerin miktarında ciddi bir düşüş tespit edildi. Her gün 30-35 dakikalık hafif-orta tempolu yürüyüşler yapın. 




UTANGAÇLIĞINIZI YENİN AŞKA KONSANTRE OLUN
Yeni yılla birlikte beraberliğinizde bembeyaz bir sayfa açabilirsiniz. Cinsel Tıp Derneği Başkanı Dr. Cem Keçe, önemli tüyolar verdi...

KONUŞABİLİRSİNİZ 
Eşinizle kafanızdaki ideal seksi konuşabilir, birlikte cinsel fanteziler geliştirebilirsiniz. "Ön sevişmeyi uzun tutarsak, yatakta birlikte daha fazla vakit geçirebiliriz. Böylece seni daha çok hissedebilirim" diyebilirsiniz.

KIZGINKEN OLMAZ Yemek yedikten sonra sevişmeyin. Sevişmeden önce soğuk içeceklerden, dondurmadan ya da buzdan kaçının. Hazımsızlık ve soğuk yiyecekler cinsel enerjiyi azaltır. Yorgun, aç ve kızgınken de cinsel ilişkiden kaçının. Sevişmeden önce çok çalışmayın. Kaslar gevşediği zaman enerji toparlamak zorlaşır. 

ÇEKİNGENLİĞE SON Utanmak çok insani bir duygudur ama yatakta utanmak; mutlu bir seks hayatının önündeki en büyük engellerden biridir. Utanç duygusundan kurtulmak için; cinsel öykü yazma tekniği, ayıp sözler tekniği kullanılabilir. Çekingen çiftler, bu tekniklerle başarılı olmaktadır. 

DİKKATİNİZİ VERİN Cinsel ilişki sırasında dikkatinizin tamamının partnerinize yönlendirmek çok önemlidir. Sevişirken aklımızın başka bir yerde olması, zihin için de beden için de uygun olmayan bir durum. Cinselliğe konsantre olamamak; haz almanızı engeller 

OYUNLAR OYNAYINÖn sevişmeye yeteri kadar zaman ayıran çiftler, sağlıklı ve mutlu bir cinselik yaşar. Cinsel fantezileri paylaşma veya partnerlerin birbirlerini yeniden tavlamaları için barda randevulaşma gibi oyunlar, ilişkiyi canlı tutmakta büyük rol oynar. 

MOTİVE EDİN Farklı mekanlarda sevişmek, erotik masaj yapmak, mum ışığında bir şeyler içip dans etmek, küçük hediyeler alıp partneri şımartmak da sağlıklı seks hayatının önemli ayrıntılarıdır. 
Partnerinizi, onu sevdiğinizi gösterecek aşk oyunları ile motive edin. Cinsel hayatınızda cesur olun. Hayal bile edemeyeceğiniz kadar usta bir oyuncu olmaya çalışın ve zengin bir cinsel aşk oyunları repertuvarı oluşturun.


Dr Sabri abi




Hastalıklar cinsel yaşamınızın bitmesi anlamına gelmiyor













Hastalıklar cinsel yaşamınızın bitmesi anlamına gelmiyor!





Felçli de olsanız diyabetli de, böbrek veya kalp hastası olsanız bile, aktif bir cinsel yaşama sahip olmamanız için neden yok. İhtiyaç duyduğunuz tek şey sorununuzun çözümü olduğunu bilmek...



Pek çoğumuz hastalıkların cinsel yaşamı öldürdüğü gibi yanlış bir bilgiye sahibiz. Bu bir kader olarak görülüp böyle kabullenildiğinde yapılacak pek bir şey olmuyor. Oysa günümüzde her tür hastalıktan kaynaklanan cinsel sorunların çözümü konusunda yapılacak çok şey var. Memorial Hastanesi Cinsel Sağlık Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Dilek Uslu Erdoğru, bu konuda diyabet hastası kadınların önemli sorunlar yaşadığına dikkat çekiyor. Tip 1 diyabetli kadınların yüzde 27’sinde cinsel fonksiyon bozukluğu olduğu görülüyor. Vajinal kuruluğun bu hastalarda görülen önemli sorunlardan biri olduğu belirtiliyor. Vajinal enfeksiyonların sık izlendiği bu hastalarda vajinanın artmış hassasiyeti, cinsel birleşmede ağrıya yol açabiliyor.

Çözüm yolları
Depresyon şeker hastalığıyla birleştiğinde, kadınların cinsel fonksiyon bozukluğu yaşama riskleri daha da yükseliyor. Şeker hastalığının sinir sistemini etkilediği diyabetik nöropatisi olan hastalardaysa uyarılma ve orgazm problemleri meydana geliyor. Op. Dr. Erdoğru, diyabetik kadınlarda cinsel sorunların giderilmesi için yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:

Vajinal kuruluğu olan, vajinal kayganlaştırıcı kullanmalı.

Azalmış cinsel cevabı olan kadınlara cinsel cevabı artıracak teknikler ve değişik pozisyonlar önerilmeli. ‘Kegel egzersizi’ denilen ve pelvik taban kaslarını çalıştıran egzersizin düzenli yapılmasıyla bu kaslar güçlendirilmeli. Cinsel cevap ve orgazm şiddeti artırılmalı.

Alkol kullanımı azaltılmalı.

Sigara içilmemeli.

Kan şekeri sıkı kontrol altında tutulmalı

Obezite engellenmeli. (Vücut kitle indeksi diyet ve sporla normal seviyeye getirilmeli.)

Kandaki yüksek şeker düzeylerine bağlı gelişen vajinal enfeksiyonlar tedavi edilmeli.

Kadınlık hormonu seviyeleri düşükse doktor gözetiminde hormon tedavisi verilmeli.

Erkeklerde kullanımı yaygın olan sildenafil ve benzeri ilaçların kadınlarda da etkili olduğu bilindiği için, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi bu ilaçların kadın cinsel fonksiyon tedavilerinde reçeteyle kullanılması mümkün olmalı.

Sildenafil, tadalafil ve vardenafil içeren ilaçlarla vajinaya, klitorise ve dudaklara giden kan akımı artırılmalı.

Böbrek yetmezliği isteği azaltıyor!
Kronik böbrek hastalığı olan kadınlarda;
Cinsel istekte azalma
Cinsel uyarılmaya ulaşmada zorluk
Cinsel ağrı
Cinsel yetersizlik hissi
Gebe kalmakta zorluk gibi cinsel sorunlar ortaya çıkıyor.

Cinsel isteksizliğe karşı ne yapılmalı?
Erken yumurtalık yetmezliği ve erken menopoza karşı önlem alınmalı.

Cinsel fonksiyonlara yan etki yapan ilaçlar mümkünse yan etkisi olmayanlarla değiştirilmeli.

Vajinal kuruluk gelişmiş hastalara vajinal kuruluk giderici kayganlaştırıcılar verilmeli.

Orgazm veya uyarılma sorunu olan hastalar vibrasyon sağlayan aparatlardan yararlanmalı.

Vajinal daralma oluşmuşsa; vibratör ve dilatatör adı verilen, vajinanın genişlemesini dereceli olarak sağlayan aletler ile vajinal tampon kullanımı teşvik edilmeli.

Çiftere yaşayabilecekleri cinsel problemler hakkında bilgi verilmeli.

Çocuk istemeyen çiftler güvenli korunma yöntemleri hakkında bilgilendirilmeli.

Erkeklerin cinsellikte yaptığı 10 hata











Dr Sabri abi: Cinselliğinizin yarım kalmasını istemiyorsanız bu hataları yapmayın



Cinsellik, insanın yaşamdan zevk almasını sağlayan en büyük gereksinimdir. Ayrıca bireylerin aldığı haz ve zevkin yanı sıra nesillerinin devamlılığı açısından da oldukça önemlidir. Cinselliği normal bir süreç olarak değerlendirmek her ne kadar zor ve karmaşık olsa da, araştırmalar sonucu belli başlı püf noktalara varılabilir. Anket çalışmalarının sonuçlarına göre, Cinsel Sağlık Enstitü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, erkeklerin yatakta yaptıkları en önemli 10 hatayı araştırdı… 

1- ÖN SEVİŞMEYİ İHMAL ETMEYİN

"Ön sevişme yaşayamadığım için orgazm olma süremde uzuyor. Haliyle partnerimde benden önce orgazm oluyor. Bende kendini kötü hissetmesin diye orgazm taklidi yapmaya mecbur kalıyorum"

CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe: 
Erkeklerin ön sevişme yapmadan direk cinsel ilişki yaşamak istemeleri kadınlar için büyük bir problem olmaya devam ediyor. Ön sevişme yaşayamayan kadınların, boşalma ve orgazm süreleri uzuyor ve kendilerinden önce boşalan partnerlerinin kendilerini kötü hissetmemeleri için orgazm taklidi yapmaya mecbur kalıyorlar. Eğer erkek bir kadının gönlünü fethetmek istiyorsa onu harekete geçirecek ön oyunları ilişkisine dâhil etmeyi öğrenmelidir.

2- ORGAZMA ULAŞMANIN YOLLARINI BULUN

"Sanki cinsel birleşme sırasında yapılan pozisyonları ve aktiviteleri tek başına gerçekleştiriyormuş gibikendi gayretiyle orgazm olduğunu düşünüyor. Tek başına orgazma ulaşıyor ya, bu nedenle bana dokunmasına gerek yok! Benim kendi kendime orgazm olabileceğimi düşünüyor…" 

Psikiyatri Uzmanı Cebrail Kısa: Kadınların boşlaması klitorisleriyle olur. Vajina erkeğe zevk veren bir organdır, sanılanın aksine kadın vajinal uyarılarla değil daha çok klitoral uyarılarla boşalır. Penis-vajina birlikteliği kadının erkekle geçici olarak bütünleşmesi, ruh ve beden birlikteliği sağlaması açısından orgazm için önemlidir. Ayrıca sanılanın aksine kadınlar cinsel ilişki öncesi ya da sırasında dışarıdan gelecek olan uyarıcılar eşliğinde zevk alırlar. Bu nedenle, ilişki sırasında da, erkek partnerini bu dokunuşlardan mahrum bırakmamalıdır. 

3-SEVİŞİRKEN TELEVİZYON SEYRETMEYİN

"Genellikle yatak odası dışında sevişeceksek, bu oturma odası oluyor. Bir an içimizden gelip heyecanla sevişmeye başlıyoruz. Yani o da gayet istekli aslında ama bir bakıyorum benimle sevişirken TV izliyor ya da sehpada duran gazeteyi okuyor. Kendimi bir araçmış gibi hissediyorum. Nasıl bu kadar kaba ve hissiz olabiliyor? Deli olmamak elde değil…" 

Uzman Psikolog Yasemin Yıldız: Yatak odası dışında cinsel birleşme gerçekleştirildiği zaman erkekler yanlarında duran gazeteye, TV programlarına, bir filme ya da dışarıya odaklanabiliyor. Bu yüzden romantik bir an yaşayamıyorlar. Bu durum kadınların kendilerini kötü hissetmelerine sebep oluyor. Bu tip erkekleri kaba ve hissiz buluyorlar. Hem sevişmek isteyip hem de ilgisiz olmak seksin anahtarı değildir. Bu nedenle erkek kadını önemsediğini ve istediğini fark ettirmelidir. 

4- YATAKTA HEP PATRON OLMAYIN

"Cinsel ilişki boyunca 'Yüz üstü yat!', 'Sırtını dön!, 'Kalk!', ' Hayır, öyle değil böyle…' diye yönlendirmelere maruz kalmaktan bıktım. Onun direktiflerine mi kulak vereceğim yoksa yaptığım işe mi konsantre olacağım. Hem ben her zaman karşılıksız ve emrivaki seks oyunları oynamak zorunda mıyım? Kendini patron ilan etmesini çok seviyor..." 

Psikolog Serap Güngör: Kadınlar cinsel ilişki sırasında sürekli olarak yönlendirilmeye maruz kalmaktan rahatsız olurlar ve içlerinden gelmedikleri sürece karşılıksız ve emrivaki seks oyunları oynamak istemezler. Erkek herhangi bir fantezi ya da seks oyunu gerçekleştirmeli, çok fazla emir vermekten kaçınmalıdır. Erkeklerin en büyük yönlendirmesi olan oral seks, sürekli olarak tek taraflı yapılıyorsa, diğer bir değişle artık görev olduysa, bu kalıptan bir an önce çıkılmalıdır. 

5- İLİŞKİ SIRASINDA ACELECİ OLMAYIN

"Uzun süreli bir birlikteliğim var ve ne kadar zaman oldu doğru düzgün sevişmedik bile. Eşim sadece boşalıp rahatlamak için cinsel ilişki yaşıyor gibi, çok aceleci… Cinsellikten soğuma noktasına geldim. Cinselliği aceleye getirmesinden bıktım…" 

Psikolog Kemal Özcan: Kadınların çoğu erkeklerin aceleci olmasından şikâyetçidir. Çünkü kadınlar penis-vajina birlikteliği yerine dokunmanın verdiği hazdan daha çok haz duyarlar. Bu nedenle ilişkinin başlarında verilen ilgiyi devam ettirmek ve cinsel ilişkiyi doya doya yaşamak olması gereken en doğru eylemdir. 

6- ÇOK KONUŞMAYIN YA DA SUSMAYIN

"Biraz sert ilişki yaşıyoruz. Bu hoşuma gidiyor fakat bazen açık seçik konuşma esnasında doğru kelimeleri seçemiyor. Şaşırıp kalıyorum ve çok kırılıyorum…" 

Psikolog Gülüm Bacanak: Erkekler bazen seks yaparken açık seçik konuşma fantezisini uygulamak istiyor. Ancak bunu yaparken doğru kelimeleri seçmeli ve partnerlerini incitmemelidirler. Ayrıca sevişme esnasında üçüncü şahıslardan ya da günlük hayattan konuşmamaları veya çok sessiz kalmamaları da gerekir. Bu nedenle erkek orta yolu bulmalı, ne kendini kapatmalı ne de duyguları çok fazla dışa vuracak davranışlar sergilememelidir. 

7- KENDİNİZİ İSPAT ETMEYE ÇALIŞMAYIN

"Cinsel ilişki yaşarken, 'Böyle nasıl?', 'Bu iyi mi?', '20 dakikadır sevişiyoruz ve hâlâ yorulmadım?', 'Ne kadar güçlüyüm değil mi?' gibi bir sürü soru soruyor. Ben cevaplamaktan yoruluyorum ama o sormaktan yorulmuyor. Zaten birlikteyiz ve yatakta nasıl olduğunu biliyorum. Yine de, bana kendini kanıtlamaya çalışıyor…" 

Cem Keçe: Erkek yatakta partneriyle geçirdiği anlarda sadece kendisinin performans gösterdiğini düşünmemeli. Seks iki kişilik bir oyundur. Ayrıca erkeğin kendini ispat etmeye çalışması ve çaresizce geri bildirim almak istemesi zamanla kadını seksten soğutabilir. Çünkü kadının böyle bir erkeğe zamanla saygısı azalır. Bu nedenle erkek performansıyla ilgili güzel sözler duymak için girişimde bulunmamalı, bunu partnerinin tercihine bırakmalıdır. 

8- KADINLAR HEP SERTLİK SEVMEZ 

"Farklılık olsun diye biraz daha sert olmasını söyledim ama nerden söylediysem, zevk aldığımı gördüğünden bu yana seks hayatımız sert ve şiddetli geçiyor. Ben vur dedim o öldürdü…" 

Psikiyatri Uzmanı Dr. Cebrail Kısa: Seksi aynı müzik gibi ritimlerden oluşur ve ruh haline göre ritminde değişiklik yapılması gerekir. Bu nedenle erkek yeri geldiğinde ve partneri de istiyorsa sert olmalı, ancak kadınların sertlikten ziyade romantizmden hoşlandığını aklından çıkartmamalıdır. 

9- PREZERVATİF KULLANMAYI REDDETMEYİN

"Henüz yeni tanışmışım. Nerede, ne zaman ve kimlerle cinsel ilişki yaşıyor bilmiyorum. Dolayısıyla prezervatifsiz ilişki yaşamak istemiyorum. Fakat bazen korunmasız ilişki yaşamaya maruz kalıyorum…" 

CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör: Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan ve istenmeyen gebeliklerden korunmanın tek yolu prezervatiftir. Ayrıca kadın hamile kalmaktan korktuğunda kendini sekse veremez ve yaşan birliktelikten erkekte haz alamaz. Bu nedenle prezervatifin kullanılıp kullanılmaması konusunda erkek kadının tercihine saygı duymalıdır. 

10- HEMEN UYUMAYA DALMAYIN

"Seviştik ve bitti. Hemen arkasını dönüp uyuyor. Ne bir sarılayım ne öpeyim, yok! Kendimi kullanılmış gibi hissediyorum…" 

Dr. Cem Keçe: Hemen hemen her kadın cinsel ilişkiden sonra erkeğin kendisine sarılmasını, bir süre yan yana uzanmayı, romantik anlar geçirilmesini ve hoş sohbet edilmesini bekliyor. Bu nedenle, erkek seks sonrası hemen yataktan kalkmamalı, uyumamalı veya sırtını dönerek başka bir işle ilgilenmemelidir. Cinsel ilişki sonrası sırtını dönüp uyumak, kadınlarca içgüdüsel olarak farklı değerlendirilir ve çok kırıcı eylem olarak algılanır. dedi.

Doğal viagra nar suyu





Edinburgh’deki Queen Margaret Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma nar suyunun viagra etkisi yaptığını ve cinsel arzuları arttırdığını ortaya çıkardı.

21 ila 64 yaşları arasındaki 58 kişi üzerinde yapılan araştırma kapsamında 1 bardak meyve suyu içen kişilerin testosteron oranında artış olduğu, özellikle nar suyunun doğal afrodizyak etkisi meydana getirdiği ifade edildi.
2 haftalık araştırma sonucunda erkeklerdeki afrodizyak etkisinin, ses tonunun kalınlaşması ve cinsel arzuların artmasında gözlendiği belirtildi. Afrodizyağın kadınlardaki etkisi ise böbrek üstü bezi, yumurtalık, cinsel dürtü, kuvvetli kemikler ve kaslarda görülüyor.
Daha önce yapılan bir araştırmayla nar suyunun antioksidan açısından çok zengin olduğu bu nedenle kalp hastalıklarını önlediği ve kan dolaşımına yardımcı olduğu ortaya çıkmıştı. Araştırma sonucunda bazı kanser türlerine de olumlu etkisi olan nar suyunun osteoartrit belirtilerini azalttığı, mide bulantısına iyi geldiği hatta göz nezlesine karşı olumlu etkisi olduğu belirtilmişti.
Edinburgh’te yapılan araştırma sonucunda nar suyunun testosteron seviyesini arttırma ve kan basıncını azaltmanın yanı sıra, korku, üzüntü, suçluluk duygusu, utangaçlık ve kendine güven gibi 11 psikolojik durum üzerinde de etkisi olduğu ifade edildi.
Testosteron seviyesini yüzde 16 ila 30 arasında arttıran ve kan basıncını düşüren nar suyunun pozitif duyguları arttırdığı negatif duyguları düşürdüğü kaydedildi. Dr Sabri abi


Tüp bebekte NGS devrimi














ABD’de yaşayan Marybeth Scheidts (36) ve David Levy (41) isimli çift, beş yıldır bebek sahibi olmayı denediler ancak sonuç alamamışlardı. Çift, üç başarısız tüp bebek girişiminin ardından,






ABD’de yaşayan Marybeth Scheidts (36) ve David Levy (41) isimli çift, beş yıldır bebek sahibi olmayı denediler ancak sonuç alamamışlardı. Çift, üç başarısız tüp bebek girişiminin ardından, tüp bebek embriyolarından sahip oldukları hücreleri, Oxford Üniversitesi’ndeki bilim adamlarına yolladı. Bilim adamı Dagan Wells ve ekibi, embriyoları analiz eden yeni nesil DNA dizilimi (NGS) testini kullandı. Testle, çiftin yolladığı hücrelerde genetik anormallikler olup olmadığına bakıldı. Annelerin yaşı ilerledikçe, embriyoların yanlış kromozom sayısı bulundurma riski artıyor. Test ise, çiftin ABD’de tedavi gördüğü tüp bebek kliniğindeki doktorların doğru kromozom sayısına sahip embriyoları seçmesini sağladı.

En iyisi seçildi

Analizlerden sonra doğum için kullanılabilecek 13 tüp bebek embriyosunun hepsinin sağlıklı olduğu ancak üç tanesinin doğru kromozom sayısına sahip olduğu anlaşıldı. Wells, “Yöntem hazır olan embriyoları daha iyi hale getirmiyor. Ancak en iyisini seçmemizi sağlıyor” dedi. İngiliz basını, yeni gelişme için “Tüp bebek devriminin başlangıcı mı” yorumunda bulundu.

6 bin dolara mal oldu

Marybeth Scheidts, ABD’nin Philadelphia kentinde 18 Mayıs’ta doğum yaptı. 3 kilo 600 gram ağırlığında doğan bebeğin sağlık durumu iyi. Testi uygulaması 6 bin dolara (yaklaşık 12 bin TL) mal oldu.

Sanal seksin zararları saymakla bitmiyor









Bir oyun gibi başlayan sanal ilişkiler siz farkında olmadan tutkulu bir ilişkiye dönüşebilir.




Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Adana Şube Başkanı Dr. Taner Canatar, sanal alemde flört etmenin sınırlarını çizmenin oldukça zor olduğunu, genellikle bir oyun gibi başlayan yazışmaların daha sonra tutkulu birer ilişkiye dönüşebildiğini ve bu durumun çiftlerin gerçek yaşamını olumsuz etkilediğini söyledi.
İnternette sosyal paylaşım sitelerinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de giderek popüler hale geldiğini kaydeden Dr. Taner Canatar, sosyal paylaşım ağı kullanımının yaygınlaşması sonucunda özellikle yakın ve mahrem ilişki yaşayan çiftlerde ve evliliklerde sorunların artmaya başladığını, sosyalleşme ve flört etmenin azaldığını, sanal seksin arttığını bildirdi.
Sanal alemde, flört etmenin sınırlarını çizmenin oldukça zor olduğuna değinen Taner Canatar, genellikle bir oyun gibi başlayan yazışmaların daha sonra tutkulu birer ilişkiye dönüşmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Bireylerin yolunda giden ilişkileri olsa bile, zamanla kendilerini sanal ortamdaki cazibeli duruma kaptırabildiklerine vurgulayan Canatar, sevgiliden ya da eşten zaman çalınarak, çeşitli bahanelerle sosyal paylaşım ağlarına girilmeye çalışılmasının ilişkilerde sorunlar yaşanmasına ortam hazırladığına dikkat çekti.
BOŞANMA DAVASI AÇAN 5 ÇİFTTEN BİRİ SOSYAL AĞLARI ÖNE SÜRÜYOR

ABD’de 2009′den bu yana, boşanmak için mahkemeye başvuran her beş çiftten birinin sosyal paylaşım ağlarından kaynaklanan problemleri öne sürdüğünün altını çizen Canatar, şunları kaydetti:
“Boşanma dilekçelerinde, eşler birbirini sosyal ağlarda kaçamak yapmakla, eski sevgilileriyle görüşmekle ya da sosyal ağ paylaşım sitelerine dalıp, birbirlerini unutmakla suçluyor.
Son iki yıl içerisinde Türkiye’de de bu nedenlerden dolayı ciddi tartışmalar yaşayan, boşanma eşiğine gelen, hatta ilişkilerini bitiren çiftler gözleniyor. Öncelikle kadın ya da erkek durumu görmemezlikten gelmemelidir. Eşler ya da sevgililer, bu durumu ilk fark ettikleri zaman birbirine karşı açık olmalı ve konuşmalıdır. Görmemezlikten gelmek en büyük yanlıştır. Doğabilecek problemleri çözmenin en iyi yolu, olup biteni iyice anlamaya çalışmaktır. Diğer bir değişle, çiftler onları bu davranışa iten problemleri ya da ilişkilerindeki eksiklikleri ortaya çıkarıp, düzeltme yoluna gitmelidir.”
ÇİFTLERİN ORTAK ONAYI YARARLI

Canatar, sosyal paylaşım sitelerinin üyelik ve arkadaşlık taleplerinin çiftin ortak onayıyla gerçekleşmesi önerisinde de bulunarak, şu uyarılarda bulundu:
“Sosyal paylaşım siteleri, bir yandan arkadaşlarınız hakkında fikir edinilmesini sağlarken, diğer yandan da ilişkiler üzerinde olumsuz etkilere neden olmaktadır. Eski erkek ya da kız arkadaşlarınızdan gelebilecek arkadaşlık taleplerini onaylamak ya da onaylamamak konusunda çiftlerin bir karar alması, çıkabilecek sorunların önüne geçilmesinde oldukça yararlı olabilir.”