30 Haziran 2013 Pazar

Utangaçlık


21.yüzyılın en önemli özelliklerinden biri ülkeler ve insanlar arasında şeffaflığın ön plana çıkması olacak. Başka bir deyişle, kimsenin kimseden gizlisi saklısı kalmayacak. Siz gelin bu gerçeği, konuşurken karşısındaki kişinin yüzüne bile bakmaktan kaçınan utangaçlara kabul ettirmeye çalışın. Utangaçlık, doğuştan gelen bir kişilik özelliği değil. Gen araştırmalarında da bilim adamları utanma hissini tetikleyen bir gene henüz rastlamadılar. Şimdilik gereksiz utangaçlık'la mücadele etmekten başka çaremiz yok.

UtangaçlıkBİR MEZİYET DEĞİL
Çocukluk yıllarında çevrelerindeki büyüklerden sürekli uyarı alan, kusurları sürekli yüzüne vurulan çocuklar, zamanla çevrelerine görünmez ama kalın bir duvar örüyorlar. Ve ne yazık ki, büyüdükçe o duvarlar da giderek kalınlaşıp yükseliyor. Utangaçlığı bir meziyet saymak, problemin zamanla çözümlenemeyecek boyutlara ulaşmasına yol açıyor. Utanma duygusu, kişilerin özgüvenlerini yitirmelerine neden oluyor. Toplumda kendilerine hakettikleri yeri bulmalarına engel oluyor. En önemlisi de hayattan zevk almayı nerdeyse imkansız hale getiriyor. Utangaçlığın dozu arttıkça, endişeler kişinin benliğini iyice sarıyor ve zamanla önemli bir ruhsal sorun bu kişinin iç dünyasına hükmetmeye başlıyor. Bir süre sonra panik atak, depresyon gibi ruhsal hastalıklar ortaya çıkabiliyor.

KENDİNİZİN DOKTORU OLUN 
Gereksiz yere utandığınızı bile bile, bu duygunun esiri olmamak elinizde. Utanmaya başlarken kendinizi sorguya çekin. Utanmanızın nedenlerini her seferinde sorgularsanız, yaptığınızın yanlış ve saçma olduğunu anlamaya başlayacaksınız. Uzmanların 'sosyal fobi' diye adlandırdıkları gereksiz utanma sendromu, hayatı size de yakınlarınıza da zehir edebilir. Bir uzmandan yardım almadan da kendi kendinizin ruh doktoru olup utangaçlığı benliğinizden silebilirsiniz. Ancak bu, bugünden yarına hemen çözümlenecek bir sorun değil. İnatla ve sabırla kendinizle mücadele etmelisiniz. Davranışlarınızı her zaman bir psikolog gibi sorgulayarak doğru yolu bulmaya başlayacaksınız. Gereksiz utanma huyunu bir kenara bıraktığınız zaman, hayat size çok daha güzel görünecek, çevrenizdekilerle rahatça iletişim kurabilmek, sosyal hayatınızı da renklendirecek.
utangaçlıkUtangaçlığınızı utandırın
Utangaçlığınızdan kurtulmanızın en iyi yolu utangaçlığınız hakkında bol bol konuşmak
Kaliforniya, UtangaçlıkEnstitüsü'nden yapılan açıklamaya göre utangaç insanların sayısı tüm dünyada artış gösteriyor. İnsanlar kişisel kabul ettikleri konuları konuşmaktan kaçınma eğilimindeler.
Enstitü yöneticisi Dr. Lynne Henderson, ‘‘Geçtiğimiz on yıl içersinde utangaç olduğunu söyleyen insanların sayısı yüzde 10 oranında artış gösterdi’’, diyor.
Henderson'a göre utangaç insanların artmasının bir nedeni de, tıpkı sonuçta daha çok oburluğa yol açan zayıflama dietleri gibi, utangaç insanlara yapılan ‘‘duygularını daha çok açığa vur’’, ‘‘üzüntülerini paylaşmaktan kaçınma’’ gibi telkinlerin sonuçta o insanların daha da içine kapanmasına neden olması. Dr. Henderson buna karşılık utangaçlığını yenmek isteyenlere, duyguları, sevinçleri, üzüntülerini konuşmaktansa kendi utangaçlıkları hakkında bol bol konuşmalarını öneriyor.
utangaçlık‘‘Utangaç tutumların çok az bir kısmı kibir kaynaklı’’, diyor Henderson, ‘‘Ama çok büyük bir bölümü sosyal korkulardan kaynaklanıyor veutangaç insanın profesyonel yaşamında, bilgi ve becerisiyle hak ettiği yerlere gelmesini engelliyor’’.
Cambridge Üniversitesi'nden Joan Stevenson-Hinde ise ‘‘Utangaçlığın kalıtsal köklerini saptayan birçok araştırma var’’, diyor, ‘‘Ancak genetik özelliklerin kendini gösterebilmesi için uygun ortama da ihtiyaç var’’. Yani genetik olarak utangaç olan biri iyi yetiştirilirse utangaç olması için bir neden kalmıyor. Ilık ve nemli bir ortam bakterilerin üremesi için ne kadar elverişliyse, çocuğuna aşırı düşkün bir anne de utangaçlığın üremesi için elverişli bir ortam sunuyor.
‘‘The Feeling Good Handbook-İyi Hissetmenin El Kitabı’’ isimli kitabın yazarı David Burns utangaçlığın üstesinden gelmenin en iyi yolunun üzerine gitmek olduğunu söylüyor, ‘‘Temel fikir şu; En çok korktuğun şeyi yap ki bunu yapmakla dünyanın sona ermediğini göresin’’... Burns'ün tavsiyeleri arasında, kalabalık bir süpermarkette saatin kaç olduğunu bağırarak anons etmek, ciddi bir iş toplantısında burnun üzerine kalem koymak gibi radikal davranışlar var (Ben denedim, gerçekten de dünyanın sonu gelmiyor).
Haberin yazarı Christopher Middleton ise çok utangaç bir arkadaşının kalem testini yapmasına gerek kalmadan toplantılarda bülbül gibi şakımaya başladığına tanık olduğunu aktarıyor. Nasıl mı, kontak lensler sayesinde. Meğer anti-sosyal bayan partilerde gözlük kullanmaktan hoşlanmadığı için karşısındakilerin yüz ifadelerini göremez, bu yüzden de kendi davranışlarını kontrol etme zorunluluğu duyarmış
utangaçlıkYüzde kızarma
Bazı sinir sistemi hassas olan kimselerde kan yüze hücum etmekte, damarlar kan ile dolarak yüzün kızarmasına yol açmaktadır. Genellikle otonom sinir sistemi hassas olanlarda izlenir. Sakinleştirici ilaçlar ile veya güven duygusunun artırılması ile kızarma azaltılabilir. Kendine güveni olmayan, kendinde bir kusur bulan veya toplum içinde küçük düşmekten korkanlarda sık rastlanır. Böyle kimseler evvela kendine güvenmeyi öğrenecek. Küçük arkadaş grupları içinde liderlik yapacak. Yaptığı işi en ince detayına kadar bilecek. Kültürlü olacak. Bu özellikler olan kimse her toplumda rahatlıkla konuşur ve yüzünde kızarma olmaz. Aksi halde bu şikayetiniz devam eder. Size tavsiyemiz bunlara uymanızdır. Ayrıca bir de psikiyatri uzmanına gitmeniz iyi olur.
Utangaçlığı yok eden ilaç
Kendine güvenin artmasını anladık da utangaçlığı yok etmesine pek akıl erdiremedik. İngiltere’de piyasaya çıkan yeni bir hap, utangaçlık ve çekingenlik gibi duyguları yok ederek, insanların kendine olan güvenini artırıyor.The Sunday Times gazetesindeki habere göre, Bristol ve Southampton üniversiteleri tarafından geliştirilen ve Smith Kline Beecham şirketi tarafından pazarlanan “Seroxat” adlı ilaç, beyindeki seratonin maddesini artırıyor. Bu da, kişinin kendine güven duygusunu kamçılayarak, mutluluk hissi veriyor. Böylelikle kişi, kendini ifadede daha rahat davranıyor ve öteki insanlarla çok daha kolay ilişki kurabiliyor.
utangaçlıkÇok utangacım
Ben 22 yaşında bir gencim. Hem okuyor hem de çalışıyorum. Ama ne yazık ki bugüne kadar hiç kız arkadaşım olmadı. Nedeni ise benim aşırı utangaç olmam. Artık kız erkek arkadaşlığı çok normal karşılanıyor, ama ben bir kıza yaklaşıp konuşmaya cesaret edemiyorum. Beğendiğim bir kıza arkadaş olalım diyemiyorum. Herkesin alay etmesine neden oluyorum. Yalnızlıktan bunaldım, ne yapmalıyım?
Bunca yıldır gençlerin sorunlarıyla ilgilenirim, şu utangaçlık sorunundan kurtulamadım. Bu tür mektuplar aldıkça hep gözümün önüne ilkokul önlükleri içinde minik yavrular geliyor. Onlar gibi çekingen, ne yapacağını tam olarak bilemeyen küçük bebekler. Şimdi belki genç kızlar, erkekler kadar hatta onlardan daha cesur görünüyorlar ama hiç de değiller. Eskiye oranla değişen tek şey, erkek-kız birlikte oldukları için birbirlerine biraz daha alışık olmaları. Arkadaşlık ederken bu çekingenliği duymuyorlar ama iş flörte geldiğinde hemen küçük bir çocuk gibi oluyorlar. O zaman bütün o rahat ve fütursuz tavırları silinip gidiyor. Genç kızlar öyle fazla bilmiş, yılışık, kendine pek fazla güvenen, fazla aceleci tiplerden hiç mi hiç hoşlanmazlar. Aksine tabii çok aşırı olmamak kaydıyla biraz çekingen erkeklere daha sıcak bakarlar. Onları en çok çeken, sevimli, şakacı, esprili, onları güldürmeyi beceren erkeklerdir.
Utangaçlık ilaç
Geçen gün size anlatamayacağım bir olay sonrasında bir arkadaşım, ‘‘Sen gerçekten utangaçsın’’ gibi garip bir yorum yaptı.
Nedense şimdiye kadar benim utangaç olabileceğim aklına gelmemiş.
Oysa, itiraf ediyorum, ben utangaç bir insanım.
Yüzüm çabuk kızarır, ellerim titrer.
Kendine güvenen biri gibi gözüktüğüm ve insanlarla kolay dostluk kurabildiğim için çok şaşırdı arkadaşım.
Ama bana göre utangaçlığın kendine güvenle bir ilgisi yok.
İnsanın bazı durumlarda, alışık olmadığı bir ortamda ya da olayda ortaya çıkan bir şey utangaçlık.
Sanırım birçok insanda var.
Bazıları ise sürekli utanır. Buna psikologlar ‘‘sosyal fobi’’ diyorlar.
Kimsenin önünde konuşamaz, her an daha çok utanacakları bir söz söylemekten ya da bir şey yapmaktan korkarlar.
Kalabalık içinde rahatsız olurlar. Karşı cinsle ilişki kuramazlar.
İşte bu durumdaki insanları kurtaracak bir ilaç çıkıyor yakında.
SmithKline Beecham şirketinin ürettiği Paxil adlı ilaç, FDA’den (Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi) onay bekliyor.
‘‘Yaşasın bundan sonra çekineceğim önemli bir durumda bu ilacı alırım, sorun çözülür’’ dedim kendi kendime. Ama maalesef öyle olmuyormuş.
Bu ilacı tedavi amacıyla sürekli almak gerekiyormuş.
Yani bir hap yutunca bütün problem ortadan kalkmıyormuş.
İlaç daha çok utangaçlık'tan dolayı yaşamı felce uğrayan insanlara yönelikmiş.
Ne yapalım, ben de küçük utangaçlık'larımla yaşamayı öğreneceğim elbet.
Biraz utanmak çok da kötü bir şey olmasa gerek.
Yine de
Utangaçlık
utangaçlıkUtangaçlık ilacı
Geçen gün size anlatamayacağım bir olay sonrasında bir arkadaşım, ‘‘Sen gerçekten utangaçsın’’ gibi garip bir yorum yaptı.
Nedense şimdiye kadar benimutangaçolabileceğim aklına gelmemiş.
Oysa, itiraf ediyorum, ben utangaç bir insanım.
Yüzüm çabuk kızarır, ellerim titrer.
Kendine güvenen biri gibi gözüktüğüm ve insanlarla kolay dostluk kurabildiğim için çok şaşırdı arkadaşım.
Ama bana göre utangaçlığın kendine güvenle bir ilgisi yok.
İnsanın bazı durumlarda, alışık olmadığı bir ortamda ya da olayda ortaya çıkan bir şeyutangaçlık.
Sanırım birçok insanda var.
Bazıları ise sürekli utanır. Buna psikologlar ‘‘sosyal fobi’’ diyorlar.
Kimsenin önünde konuşamaz, her an daha çok utanacakları bir söz söylemekten ya da bir şey yapmaktan korkarlar.
Kalabalık içinde rahatsız olurlar. Karşı cinsle ilişki kuramazlar.
İşte bu durumdaki insanları kurtaracak bir ilaç çıkıyor yakında.
SmithKline Beecham şirketinin ürettiği Paxil adlı ilaç, FDA’den (Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi) onay bekliyor.
‘‘Yaşasın bundan sonra çekineceğim önemli bir durumda bu ilacı alırım, sorun çözülür’’ dedim kendi kendime. Ama maalesef öyle olmuyormuş.
Bu ilacı tedavi amacıyla sürekli almak gerekiyormuş.
Yani bir hap yutunca bütün problem ortadan kalkmıyormuş.
İlaç daha çok utangaçlık'tan dolayı yaşamı felce uğrayan insanlara yönelikmiş.
Ne yapalım, ben de küçük utangaçlık'larımla yaşamayı öğreneceğim elbet.
Biraz utanmak çok da kötü bir şey olmasa gerek.
Yine de ilacın çıkmasına seviniyorum. Hiç olmazsa zor durumdaki insanlara bir çözüm getirecek.
Hem zaten Paxil, melatonin, Prozac ve Viagra gibi ilaçlar olamadan 21. yüzyıla nasıl girerdik?
Bilgisayar utangaçları utanmazlaştı
Biranda en çok reklamı yapılan deterjan sektörünün tahtına oturan internet reklamları, ilginç karakterleriyle toplumda bilgisayara ve internete karşı varolan korkunun yersizliğini gözler önüne seriyor. Özellikle büyük holdinglerin internet sektörüne girişiyle, “Bilgisayar utanmazlığı” yeni bir boyut kazandı. Her biri büyük bir holding bünyesinde yeralan internet şirketlerinin toplumun her kesiminden insanı internete bağlayıp bilgisayar kullandırması, “Bilgisayar utangaçları”nı cesaretlendirdi. Örneğin İxir’in kokoreççiyi, VestelNet’in dantelci teyzeyi internete bağlaması, e-kolay.net’in de Salako’ya bilgisayarı kullandırması ve bunu reklamlarla alenen beyan etmesi, toplumda bilgisayara karşı duyulan korkuyu sempatiye çevirdi. Nitekim yılın ilk üç ayında bilgisayar satışları, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 186’lık bir büyüme ile 150 bin adede ulaştı. Öte yandan yüzde 60 artışla 1 milyona yaklaşan internet kullanıcı sayısının yıl sonuna kadar 1 milyon 250 bini bulması bekleniyor.

Profesyoneller de unutulmadı
Hemen hemen birçok internet şirketinin reklam kahramanı, bilgisayar ve internet utangaçlarını cesaretlendirmeyi amaçlarken sektörün ilklerinden olan İhlas.net profesyonel kullanımı ön plana çıkarıyor. İhlas.net’in, “Bi rahat veren be kardeşim” diyen reklam kahramanı, internete bağlı Notebook’u ile WC’de bile şirketine iş yetiştirmeye çalışıyor. Böylelikle internetin bir hobi ve eğlence aracı yanında her yerde ve şartta işleri kolaylaştıran bir imkan olduğu vurgulanıyor. Öte yandan hızlı bir şekilde bankacılık işlemlerini internet üzerinden gerçekleştiren Akbank’ın, “İnter Ramo”su, “Bilgisayarın var... internetin var... E, ne duruyorsun” diyerek bilgisayarı ve interneti olup da onu gerektiği gibi kullanmayanlara gönderme yapıyor...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder